Kurumsal sosyal sorumluluk, doğrudan bu sorumlulukların son ikisini, ancak dolaylı olarak hepsini içeriyor. Çünkü, toplumun beklentilerine uyumlu olan, onun sorunlarına ilgi gösteren kurumların toplumda yarattığı mutluluk, onların daha mutlu çalışanlara, daha mutlu müşterilere ve dolayısıyla daha mutlu hissedarlara sahip olmaları sonucunu getiriyor.
Şirketlerin bu konudaki davranışları hakkında hesap vermeleri bekleniyor ve bu konuda ciddi raporlama yapan şirketlerin güvenilirliğini artırıyor. Şirketlerin davranışlarında uymaları beklenen bir takım ilkeler var:
Şirket yönetiminde bulunanların, şirketin doğrudan ve dolaylı olarak etkileme gücü olduğu kaynakların kullanılmasında yeddi emin olarak hareket etmeleri bekleniyor. Bu nedenle, bu kaynakların sadece şirketin performansını geliştirmek için kullanılmasını sağlamak, üçüncü partilerin bu kaynaklardan haksız olarak faydalanmasını önlemek ve kullanılan her kaynağın verimli ve etkili olarak kullanılmasını sağlamak gerekiyor. Herhangi bir çıkar çatışması olma potansiyeli olduğunda da bu konunun şeffaf bir şekilde açıklanması bekleniyor.
Şirketin her türlü mülkiyet hakkının korunması için gerekli tedbirlerin alınmasını sağlamak ve bunların, fikri mülkiyet hakları da dahil olmak üzere, çalınmasını önleyici tedbirleri almak da beklenen davranışlar arasında sayılıyor.
Tutarlılık ve sözünün eri olmak da önemli ilkelerden birisi. Kontratlara uymak, tedarikçilere ödemeleri zamanında yapmak, açık veya zımni olarak verilmiş sözlere uymak bu ilkenin hayata geçirilmesini sağlamak için vazgeçilmez bir yaklaşım oluyor.
Toplumsal sorumluluk açısından önemli beklentilerden birisi de şeffaflıktır. Bu nedenle şirket kayıtlarının doğru olarak tutulması, işbirliği içinde olunan tedarikçiler, dağıtım kanalları ve diğer iş ortaklarını yanıltıcı bir şekilde davranılmaması, şirketin perforansı ile ilgili bilgilerin zamınıda ve doğru olarak açıklanması, şirketin perfromansını etkileyecek önemli gelişmelerin çalışanlar ve yatırımcılarla açık bir şekilde paylaşılması gerekiyor. Şirketin faaliyetleri nedeniyle ortaya çıkabilecek toplumsal etkiler hakkında bilgilerin açıkça paylaşılması bekleniyor. Bu bilgilerin doğruluğunun dış denetim firmaları gibi üçüncü partilerin denetimine de açılması özel önem taşıyor.
Şirketlerin, faaliyetlerini gerçekleştirirken beraber çalıştıkları çalışanları ve tedarikçilerinde insan haklarına, sağlık ve emniyet şartlarına uyum göstermesi ve insanların istismar edilmesine fırsat tanınmaması bekleniyor. Bu konudaki beklentiler sadece çalışma hukukuna uyumla sınırlı değil, çalışanların kendilerini geliştirmelerine fırsat tanınması ve kariyerlerinde ilerlemeleri için gerekli eğitim programlarına katılımlarının sağlanması da toplumsal sorumluluk açısında önem taşıyor.
Kurumsal vatandaşlık anlayışı çerçevesinde içinde yaşadıkları toplumun sorunlarının çözümü açısından gönüllü katkılar da toplumsal sorumluluk olarak şirklerden beklenenler arasında yer alıyor. Bu konuda sadece sponsorlukla sınırlı kalmayan şirketin bilgi birikiminin de sorun çözümü doğrultusunda harekete geçirilmesi ileri düzeyde sorumluluk göstergesi olarak sayılıyor.
Özetle, şirketlerin gerek kendi kaynakları, gerekse toplumsal kaynakları kullandıklarında bunlara katma değer kazandırmaları ve iş sonuçları açısından etkili olmaları, bu konuda açıkça hesap vermeleri ve bu bilgileri şeffaflıkla paylaşmaları, karar mekanizmalarında katılımcılık ilkesi doğrultusunda hareket ederek şeffaflık ve hesap verebilirlik konusunda sağlam temelli süreçlere sahip olmaları ve tutarlılık ilkesi çerçevesinde müşterileri, tedarikçileri, yatırımcıları ile güvenilir ilişkiler kurmaları bekleniyor.